En büyük dileği bir gün bulutlara dokunmak olan, yumurtadan çıkmış yarı insan yarı kuş bir çocuk…

On yaşındaki Nashville kendini ailesine, kasabasına, hatta bu dünyaya bile ait hissetmez. Babasının kaldırımda bulduğu bir yumurtadan çıkmıştır fakat tam olarak ne bir kuşa ne de bir çocuğa benzemektedir. Her koşulda yanında olan ailesi ve tatlı mı tatlı kız kardeşine rağmen Nashville, gökyüzündeki kuş arkadaşlarına katılmayı her şeyden çok ister. Hem bulutlara dokunamayacaksa kuş olmasının ne anlamı vardır ki?

“Bu romanın inanılmaz güzel bir hikâyesi ve hayallerinin peşinden gittiğinde hiçbir şeyin imkânsız olmadığını öğrenen Nashville gibi atan bir yüreği var. Gülen Gökyüzü çok başarılı bir kitap.”
Katherine Applegate, Newbery ödüllü yazar

Her şeyin uçabildiği bir yerden geldiğini düşünürdü. Bir saatin akrep ve yelkovanının kanat gibi açıldığı bir yerden. Bir papatya koparıp yapraklarının bir helikopter pervanesi gibi dönmesini izleyebileceği bir yerden. Bir avuç kumu savurduğunda tohumların sivrisinek sürüsü gibi vızıldayarak dağılacağı bir yerden. Bir ağacın rengârenk meyvelerinin düşüp yerine yenilerinin çıktığı bir yerden…

“Cuevas, keskin fakat eğlenceli hayal dünyası ve okuyucuları bile uçabileceklerine inandıracak sihirli hikâyesiyle, hayallerimizi gerçekleştirme gücünün içimizde olduğunu kanıtlamış.”
Booklist

“Okurlar kitabın sonuna geldiklerinde, hayatta nelerin mümkün olduğuna dair yepyeni bir bakış açısı kazanmış olacaklar.”
Kirkus Reviews

“Mecaz ve benzetmelerle dolu bu öykü, uyum sağlama ve çevremiz tarafından kabul edilme arzularına ustalıkla değinmiş.”
School Library Journal