1348, Augustines de Bolzano Manastırı

İsa’nın şeytanın oğlu olduğunu iddia eden bir İncil bulan Rahibe Yseult, şeytana tapanların işaretlerini taşıyan ve kurbanlarını çarmıha geren zalim bir keşişin bu kara metni ele geçirmesini önlemek için kendini elyazmasıyla birlikte diri diri duvarların arasına gömer.

2006, Maine-Hattiesburg

FBI çalışanı Marie Parks, geçirdiği bir kaza sonrasında olağanüstü yeteneklere sahip olmuştur ve uzmanlık alanı seri katilleri yakalamaktır. Doğaüstü yetenekleri sayesinde, ormanın içindeki yanmış bir kilisenin harabeleri arasında dört gizemli kadının cesetlerini bulur. Cesetler çarmıha gerilmiş ve işkence görmüştür. Katilse yine aynı keşiştir...

Vatikan’ın görevlendirdiği şeytan çıkarıcılardan biri olan Peder Carzo şeytanın Papa’yı çoktan ele geçirdiğinin ve kısa zaman sonra insanlık için her şeyin sona ereceğinin farkındadır. Korkunç karanlığın dünyaya hâkim olmasını engellemek için Marie Parks’a yardım etmeye karar verir.

Marie Parks ve Peder Carzo karanlığın hâkimleriyle karşı karşıya kalacak ve zamana karşı bir yarış başlayacaktır…


BİRİNCİ SINIF, ŞEYTANİ BİR BAŞYAPIT
SARSICI, NEFES KESİCİ VE GİZEMLİ!

FBI ajanı Marie Parks yalnızca iyi bir ajan değil, aynı zamanda bir medyum.

Rahibe Yseult kara vebanın kavurduğu 1348 yılında, tüm rahibeleri şeytana hizmet eden yaratıklar olan Ruh Hırsızları tarafından
katledilirken, korkunç bir gerçeği sonsuza dek karanlıklara hapsetmek için kendini Şeytan İncili’yle birlikte dört duvar arasına gömdü.

Ve şimdi şeytan bu kara kitabı ve dünyayı ele geçirmek istiyor. Vatikan’ı ve Papa’yı çoktan ele geçirdi bile.

Dünyayı korkunç karanlıktan kurtarmak Marie Parks’ın ve şeytan çıkarıcı Rahip Carzo’nun elinde.

Ama şeytan peşlerinde…


‘‘Yılın Başyapıtı!’’ (VSD)

‘‘Patrick Graham, iblislere özgü kurnazlıkların, sinsice bir becerikliliğin hâkim olduğu ve damarlarınızdaki kanı
donduracak bu şeytani romanla büyük bir başarı yakaladı!”
(Le Mutualiste)

‘‘Yeni tutkunuz Şeytan İncili! (...) Heyecan ve gerilim dolu bir roman (...) Bu kitap güneş kremi ve havlu gibi, deniz kıyısında mutlaka
yanınızda olmalı !” (Paris Match)

 

•